🎮 Mevlana Yunus Emre Hacı Bektaş Veli Sözleri
C Mevlana,Yunus emre ve Hacı bektaşı velinin hayatı. YUNUS EMRE (1240-1320) HAYATI. Türk milletinin yetiştirdiği en büyük tasavvuf erlerinden ve Türk dili ve edebiyatı tarihinin en büyük şairlerinden biri olan Yunus Emre'nin hayatı ve kimliğine dair hemen hemen hiçbir şey bilinmemektedir. Yunus'un bazı mısralarından, 1273
The reason for 2021 being the year of Yunus Emre and Hacı Bektaş Veli is related to a rumor about the lives of these two figures. According to the rumor, Hacı Bektaş Veli met with Yunus Emre and, following the events that developed between them, guided him to his student named Tapduk Emre. Some interpret this event symbolically.
Mevlânâ Yûnus Emre, Hacı Bektâş-ı Velî gibi Türk büyüklerinin hayatlarını düşünerek “sevgi” konulu iki dörtlük yazınız. Mevlânâ, Yûnus Emre, Hacı Bektâş-ı Velî’nin ne güzel ne sevgi dolu sözleri ve hayatı vardır. Neleri gördüler, neleri geçirdiler Bizde sevgi konulu iki dörtlük yazalım Sevgi bir çiçekse eğer, Salmaz mı dünyaya neşeler
Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli gibi kültür mirasımız olan bu üstatların fikirlerini günümüzden ayıran şeyler nelerdir peki? Yunus Emreyle başlayalım: Yunus Sofilik geleneğinde yaşamış Anadolu’nun bağrında yetmiş bir alimdir.
Afganistan’a asker değil Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş! 23 Temmuz 2021 Yazarlar ABD, Afganistan'da 500 bin askerle,174 bin ölü vererek ve 2 trilyon dolar da harcayarak 20 yıl savaştı.
HacıBektaş Veli, her şeyi insanda arayan; Hakk’ı kendi özünde, kendi özünü Hakk’ta bulan anlayışıyla, barışı, sevgiyi ve bilimi kendisine rehber kılmıştır. Hacı Bektaş Veli’ye duyulan ilgi, saygı ve sevgi, Alevi-Bektaşi öğretisinin temelini oluşturan İnsan-Tanrı-Doğa sevgisine dayanan hümanist yaşam
2011 ifade edilerek Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi işi aşkla yapma noktasında birleştikleri görülmektedir. Hacı Bektaş Veli, Mevlâna ve Yunus Emre sadece kendi coğrafyasında değil tüm dünyada evrensel değerler oluşturarak önemli insanlık hizmetleri sunmuşlardır. Ana -
A-. HACI BEKTAŞ VELİ, MEVLANA VE YUNUS EMRE’NİN YAŞAYAN DEĞERLERİ: TOPLUMUN BİLGE İNSANLARI ÜZERİNE NİTEL BİR ANALİZ. Nail YILDIRIM. Öz: Hacı Bektaş Veli, Mevlâna ve Yunus Emre sadece kendi coğrafyasında değil tüm dünyada evrensel değerler oluşturarak önemli insanlık hizmetleri sunmuşlardır. Bu değerler toplumun
Pişmanolduğunu ve nasip istediğini bildirir Hacı Bektaş Veli: Onun kilidi şimdi Taptuk Emre’ye verilmiştir.Bundan sonra ona başvursun der.Yunus gider olanları anlatır ve dergaha oduncu olarak tayin edilir kırk yıl dergaha odun taşır, pişer ve kilit açılır en güzel şiirler, en manidar şiirler söylenmeye başlar.
Yunus Emre’nin menkıbevi hayatının temel düğümlerinden biri olan Hacı Bektaş ile tanışma sahnesi romanda hacimli bir olay olarak yeniden kurgulanır. Bu kurguya göre yaşanan kuraklık ve kıtlığın ardından Sahip Perende ve arkadaşları, Yunus’a Hacı Bektaş dergâhına gitmeyi teklif ederler. Ancak Yunus, Ucasar’da
Mevlana; 1207-1273 yılları arasında Malatya, Erzincan, Akşehir, Karaman ve son olarak Konya’da, Hacı Bektaş Veli; 1210-1271 yılları arasında Sivas, Amasya, Sulucakarahöyük ve son olarak Nevşehir Hacıbektaş’ta, Yunus Emre; 1240-1320 yılları arasında Erzurum, Sivas, Karaman, Afyon, Bursa, Isparta ve Porsuk çayının Sakarya
- Hacı Bektaş-ı Veli. Mü'minin kuvveti kalbindedir, kâfir ve münafığın kuvveti ise elindedir. - Ömer bin Abdülaziz. Kıyamet günü nereye gitmek istiyorsanız, hazırlığınızı ona göre yapınız. - Ömer bin Abdülaziz. Ya Rabbena hayreyle, Muhammed'e yar eyle, kabrimizi nur eyle, kabre vardığım gece. - Yunus Emre
3c7Q. Rumi Project, yaşamış olan Mevlana C. Rumi, Şems-i Tebrizi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli'nin eşsiz öğretilerini, etnik jazz ve klasik Türk musikisi ile birleştirerek muhteşem bir yoruma dönüştürüyor. Türkçe ve yabancı dillerde seslendirilen eşsiz felsefeler, etnik jazz tınıları, etkileyici sahne görselleri ve performanslar ile birleşiyor. Projede Mevlana C. Rumi'nin Şems-i Tebrizi'nin, Yunus Emre'nin ve Hacı Bektaş-ı Veli'nin sözleri alışılmışın dışında bambaşka bir yorum ile müzikseverlerle buluşuyor. Mevlana'nın eşsiz felsefesini etnik müzik ve etnik jazz besteleriyle yorumlayarak dünyaya yaymak amacıyla kurulan Rumi Project, Mevlana C. Rumi'nin 6 Türkçe, 2 İngilizce şiirini özel besteleriyle birleştirerek muhteşem bir ruhani müzik ziyafetine dönüştürüyor. Rumi Project'in ilk albümü olan "Bu Ayrılık/Seperation" etnik unsurlarımızın yanı sıra modern armoniler ve jazz fusion tınılarıyla bambaşka bir müzik ziyafetini karşımıza çıkarıyor. Sadece ülkemizde değil tüm dünya'da ilk ve tek olmasıyla da dikkat çeken projenin mimarı Akan Taşkolu 2009 yılında bir Fransız ressamın ilham vermesiyle başladıkları bu çalışmayı şöyle anlatıyor Rumi Project' i ilk başlarda Mevlana C. Rumi'nin sözlerini müzikleştiren bir müzik grubu olarak tasarlamış olsam da zaman içerisinde 13. yy. Anadolu'sunun Mevlana gibi yazdıklarıyla, yaşamlarıyla, felsefeleriyle, topluma katmış oldukları değerlerle her biri eşsiz birer ruhani lider olmuş Şems-i Tebrizi, Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri'nin sözlerini de kapsayan daha görkemli bir projeye doğru ilerledim. Rumi Project'in ilk albümü olan "Bu Ayrılık/Seperation" da bulunan 8 eserin sözleri Mevlana besteleri ise Akan Taşkolu'na ait. Batı müziği formlarında örnekler; Türk müziği tınıları, Batı müziği ve Türk müziği enstrümanları ile birleşiyor. Projede İrish müzik tarzı bir eser dinlerken latin ve jazz tınılarını yakalayabiliyorken, bir eserde coşkulu bir 9/8'lik parça birden bire makamsal bir geçişle hüzzama dönebiliyor. Proje bu tarzda geçişler yapılan ilk proje olmasıyla da dikkat çekiyor. Akan Taşkolu'nun beste ve düzenlemesini yaptığı aynı zamanda flüt ve gitarla yorumuna katıldığı albümde, Çağdaş Yamen solist, Müge Sarıkurt vokal ve solist olarak yer alıyor. Albümde, gitarda Muzaffer Güner, akordeonda Edward Aris, çelloda Nilgün Dülger, ritmde Halil Zünbüloğlu, trompette Ari Aris ve kemanda Turay Dinleyen ile Aydan Tunalı yer alıyor. Dünyaca ünlü düdük sanatçısı Suren Asaduryan da bu ilk albümde bir parçada misafir sanatçı olarak gruba eşlik ediyor. Rumi Project üyelerinin her biri profesyonel olarak müzik dünyasında işlerine devam etmekle birlikte bu proje için türlü fedakârlıklar yaparak sevgiyle bir araya gelip, gerek provalarda gerekse stüdyo kayıtlarında hiç bir şey beklemeden yerlerini alıyorlar. Mevlana Celaleddin İ Rumi Hacı Bektaş Güncel Haberler
MEVLANA Asıl adı Muhammed Celaleddin olan Mevlana, Horasan’ın Belh şehrinde 1207 tarihinde doğmuştur. Hakkında bilgi edinebildiğimiz belli başlı iki kaynak Ahmet Eflaki’nin Menakıbü’l-Arifin’i ile Sultan Veled’in İbtida-name’ kaynakların verdikleri bilgilere göre, babası Bahaeddin Veled, Harzem Moğol saldırısına uğramadan kısa bir süre önce 1212 yılında, ailesi ile birlikte Belh’ten ayrılmıştır. Bahaeddin Veled ve ailesi önce İran’a gelmiş burada ünlü mutasavvıf Attar ile görüşmüş, daha sonra Hicaz’a oradan da Şam yoluyla Anadolu’ya gelmiştir. Aile, Anadolu’nun değişik yerlerinde kısa süreli kalışlardan sonra eski adı Larende olan Karaman’a gelerek bir süre burada yaşamış, 1221’de de Selçuklu Sultanı Alaaddin’in daveti üzerine Konya’ya gelerek süre medrese hocalığı yapan Bahaeddin Veled 1230 yılında Konya’da ölmüştür. Daha sonra, Bahaeddin Veled’in öğrencisi Seyyid Burhaneddin Muhakkık Tırmizı, Mevlana’nın hocalığını yapmıştır. Burhaneddin Muhakkık, Mevlana’ya tasavvufi bilgiler vermiş, onun düşünce dünyasının biçimlenmesinde etkili olmuştur. 1244 tarihi Mevlana’nın hayatında bir dönüm noktasıdır. Anılan tarihte Mevlana Konya’ya gelen Şems-i Tebrizı ile Tebrizı’nin etkisinde kalarak onu yanından ayırmayan Mevlana’da gerçek mistik ruhun oluşması, Şems ile olan derin dostluğun sonucunda ortaya çıkmıştır. Ancak, yalnızca Şems’in varlığı ve dostluğuyla yetinen Mevlana’nın bu tutumu bir süre sonra etrafındakilerin tepkisine yol açar. Nitekim, Mevlana’nın çevresindekilerin kıskançlığı sonucu Şems-i Tebrizı ortadan kaybolur. Böylece, Mevlana’nın mutasavvıf kimliği ve edebi kişiliğini kazanmasında büyük payı olan Şems’in kaybolmasından sonra büyük bir üzüntü duyduğu ve onun esas edebi kişiliğini ortaya koyan lirik şiirlerini bu dönemde kaleme aldığı kaynakların verdiği bilgilerdir. Mevlana, Divan’daki gazellerinde bazen “Şems”, bazen de “Hamuş” mahlasını öğrenildiğine göre Mevlana, Şems’ten sonra Kuyumcu Selahaddin Zerkub ile arkadaşlık etmiş ve onu kendisine halife seçmiştir. Zerkub’un vefatından sonra Mevlana, edebi kişiliğinde önemli yeri olan bir başka insanı, Hüsameddin Çelebi’yi yakın arkadaş Çelebi’nin Mevlana’nın edebi kişiliğindeki en önemli etkisi, Mevlana’ya Mesnevi adlı eseri yazması konusundaki teşviki ve yardımıdır. Anılan eserin ilk on sekiz beyitini kendisi yazan Mevlana, geri kalan hacimli kısmını Hüsameddin Çelebi’ye söylemek suretiyle yazdırmıştır. Böylece yirmi sekiz bin dolayındaki altı ciltlik mesnevi ortaya çıkmıştır. Bu eserin asıl adı, Mesnevi-i Ma’nevi’dir. Ünlü mutasavvıf Mevlana 17 Aralık 1273 tarihinde vefat etmiştir. Mevlana’nın ölüm gecesi düğün gecesi, sevgiliye kavuşulan gece anlamına gelen “Şeb-i Arus” olarak insan sevgisiyle dolu bir mutasavvıfdır. Bunu şu sözlerinden anlıyoruzGel, gel, gel, ne olursan ol yine gel!İster kafir, ister putperest, ister mecusi ol, gelBizim dergahımızÜmitsizlik dergahı kere tövbeni bozmuş olsan daYine gel...Ayrıca Mevlana iyi insan olma özelliklerini şu sözleriyle belirtmiştirCömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi olŞefkat ve merhamette güneş gibi olBaşkalarının kusurunu örtmede gece gibi olHiddet ve asabiyette ölü gibi olTevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi olHoşgörülükte deniz gibi olYa olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol MesneviMevlana’nın eserlerinin en ünlüsü ve hacimlisi olan Mesnevi, dini, tasavvufi ve ahlaki yanı ağır basan öğretici bir eserdir. Mesnevi’de işlenen konuların çoğu öğüt verme amacını güder. Konuların işlenişinde, hikaye ve fabllarla konuyu açıklama, örnekleme, verilmek istenen düşünceyi pekiştirme yolu izlenmiştir. Mesnevi’de çoğu öğretici eserlerde olduğu gibi duygu zenginliği, taşkınlığı yoktur. Eser, başta tasavvuf konusunda verdiği bilgiler olmak üzere, içerisinde bulunan hikayeler, atasözleri, deyimler ile başlı başına bir kültür hazinesidir. Nitekim sahip olduğu İslami bilgiler ve kültür zenginliği nedeniyle 15. yüzyılın ünlü mutasavvıfı Molla Cami Mesnevi’ye “Magz-ı Kur’an” ününü sağlayan ikinci manzum eseri Divan ya da yaygın olarak bilinen diğer adıyla Divan-ı Kebir’dir. Diğer eserlerine göre lirizm yanı ağır basan Divan’daki manzumelerinde, Mevlana, daha çok tasavvufi aşkı işlemiştir. Mevlana’nın Şems-i Tebriz’iyle olan yakınlığının anlatıldığı bölümde de belirtildiği gibi, Divan’da Şems’in etkisi Ma FihMevlana’nın sohbetleri arasında, başta tasavvuf olmak üzere, din, ahlak, felsefe ile ilgili görüşlerini anlattığı, dünya, insan ve şiir anlayışını söz konusu ettiği konuşmalarından meydana gelmiştir. Diğer eserlerinin çoğunda olduğu gibi, bu eser de sohbetleri sırasında bulunan yakınları tarafından not tutulmak suretiyle ortaya SebaMevlana’nın yedi vaazının bir araya getirilmesiyle meydana gelmiştir. Anılan eser, metin ve Türkçe çevirisiyle birlikte Ahmed Remzi Akyürek tarafından mensur eserleri arasında yer alan Mektubat, Selçuklu Devleti ileri gelenlerine, dönemin devlet adamlarına, dostlarına yazdığı 145 mektubun bir araya getirilmesi suretiyle eser halini almıştır. Diğer eserlerinin çoğunda olduğu gibi öğüt veren, öğretici yanı ön planda olan bir mensur olanlarda dahil eserlerini genel olarak Farsça yazmıştır. Eserlerinde kullandığı Türkçe kelime ve mısra sayısı sınırlıdır. Ayrıca, Arapça gazelleri, dörtlükleri mısraları da bulunmaktadır. Mevlana’nın eserlerinde genellikle Farsçayı kullanma sebebi öncelikle, aile çevresinden başlayarak öğrenimini bu dille görmüş olmasına bağlayabiliriz. Mevlana, yaşadığı dönemde çevresinden büyük ilgi görmüş, dönemin Selçuklu sultanları ile de yakınlık kurmuştur. Kurduğu bu yakınlık, Mevlana’nın toplum üzerinde daha etkili olmasını sağlamış, düşüncelerinin başta çevresinde bulunanlar olmak üzere yayılmasını kolaylaştırmıştır. Öte yandan, özellikle kendinden sonra, adının ve görüşlerinin yaşamasında oğlu Sultan Veled’ in etkisi olmuştur. Çünkü, babasının yolunu izleyerek adını sürdüren ve onun düşüncelerinin üzerine MEVLEVİLİK tarikatını kuran Sultan Veled’ dir. HACI BEKTAŞ_İ VELİ13. yüzyılda Anadolu’ya Horasan’dan gelen dervişlerden biri Hacı Bektaş-ı Veli’dir. Bektaşilik tarikatının teşekkülünde, öteden beri önemli yerinin olduğu kabul edilen Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatıyla ilgili söylenenlerin çoğu, kısaca Vilayet-name ya da Velayet-name olarak tanınan Velayet-name-i Hacı Bektaş-ı Veli adlı menakıbnameyle dayandırılır. Hem Hacı Bektaş-ı Veli’nin hayatı hem de Bektaşilik ve Alevilik tarihi için önemli kaynak olarak kabul edilen Velayet-name’nin, Hacı Bektaş-ı Veli’nin ölümünden en az iki yüz yıl sonra sonlarıyla 16. yy’ın başlarında yazıldığı tahmin edilmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Ancak 1271’de öldüğü tahmin edilmektedir. Hacı Bektaş-ı Veli Nişabur’ da doğmuş, Lokman-ı Perende adlı mutasavvıf tarafından yetiştirilmiş; Ahmed-i Yesevi’ye ilçesinin orta yerinde, büyük bir bahçenin çevirdiği, batıdan doğuya doğru uzanan, üç avlu içerisindeki türbeler ve diğer hizmet yapıları, Hacı Bektaş Veli Külliyesi'ni oluşturmaktadır. İlk yapı olan 'Çile Damı' Hacı Bektaş Veli'nin sağlığında inşa edilmiş, çeşitli zamanlarda yapılan eklentiler ve yenilemelerle Külliye bugünkü şeklini almıştır. Hacı Bektaş Veli'nin türbesi, Orhan Gazi zamanında, 1338 yıllarında, nisbeten basit bir yapı olarak Çile Damı'na Yesevi vesilesiyle Anadolu’ya gelerek, Kırşehir civarında Sulucakarahöyük bugünkü adı Hacıbektaş’e yerleşmiş; orada dergahını kurup çevredeki Türkmenler ve gayri Müslimler arasında dervişlerinin de yardımıyla Müslümanlığı yayma faaliyetlerini yürütmüş, Sulucakara-höyük’te ilk tarikat kurucusu olarak bilinen Baba İlyas’ın şeyhlerinden Baba İshak’ın müridi olduğu, onun hakkında söylenenler arasındadır. Hacı Bektaş Veli, Baba İlyas’ın halifeleri arasında sayılmakta ve Baba Resul diye anılmaktadır. Baba İshak’ın müridlerine Babai dendiği gibi Hacı Bektaş Veli’nin çevresinde toplananlara da Bektaşi denmiştir. Kuruluş yeri ve ilk yayılma alanı Kırşehir ve çevresi olan Şii-Batıni inanışlara meyilli Bektaşilik, 13. yüzyıl Anadolu’sunda halktan büyük ilgi ve destek görmüş; dini, ekonomik hatta askeri ve sosyal yanı olan Ahilik teşkilatı ve daha sonra da Yeniçeri Ocağı’yla da ilişkili olarak varlığını yüzyıllarca Bektaş-i Veli’nin Türkçe yazdığı nefes denilen ilahileri ile Anadolu halkına dini tasavvufi ve ahlaki yol göstericilik çoğunlukla hece vezni ve dörtlüklerle söylendiği için, Bektaşilik dilde ve edebiyatta milli çizgiyi korumuş ve yaşatmıştır. Ayrıca, Bektaşi’nin, Makalat adlı tasavvufi eserinin varlığından kaynaklar söz etmektedirler. Tasavvufa giren müridlere, tasavvuf kurallarının anlatıldığı bir el kitabı niteliğinde bir eserdir. YUNUS EMREBeyazıd Devlet Kütüphanesi’nde bulunan bir yazma eserde bildirildiğine göre Yunus, 1320-1321’de 82 yaşındayken ölmüştür. Bu bilgiye göre şairin doğum tarihi de 1240-1241 olmalıdır. Yunus, İç Anadolu ile Batı Anadolu arasında yaşadığı sanılmaktadır. Bazı araştırmacılara göre Yunus Emre ümmidir. Yani düzenli bir öğrenim görmemiştir. Bazılarına göre ise, şiirlerinden döneminde öğrenilmesi gerekli sayılan bilgilere sahip olduğu anlaşıldığından, onun sistemli bir eğitim gördüğü ortadadır. Ayrıca Yunus Emre’nin hocasının Tapduk Emre olduğu Emre’nin, düşüncelerini güçlü bir lirizmle ortaya koyduğu en ünlü eserinin Divan’ıdır. Yunus Emre, her şeyden önce mutasavvıftır. Yani o, şiirlerinin pek çoğunda tasavvufla ilgili konuları, tasavvufa ilişkin düşüncelerini işler. Ancak Yunus Emre’nin tasavvuf anlayışında ilahi aşk, ilahi aşkın verdiği coşku, heyecan ön planda yer alır. İyi insan olmanın neleri gerektirdiğini anlatmıştır. Allah sevgisinin yanı sıra Yunus’un işlediği ana konular arasında insan ve insanlık sevgisi bulunmaktadır. O, insanlar arası hoşgörü, barış, sevgi anlayışına dayalı kardeşlik düşüncesi üzerinde durur. İnsanların, din, mezhep, ırk farkı gözetilmeksizin bir ve eşit tutulmasını ister. Yunus Emre şiirleri, lirik olmanın yeri didaktiktirler. Yunus’un 13. yüzyıl Anadolu’sunda kurulmaya başlayan yazı dilinin önde gelen temsilcileri arasında yer almasını sağlamışlardır. Yunus Emre Türkçe’yi kullanması bakımından edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Yunus Emre “sehl-i mümteni” denilen, görüşte kolay fakat söylenişi zor şiir örneklerinin edebiyatımızdaki önde gelen ustalarından geniş halk toplulukları arasında yayılması ve tutulmasının sebebi ise halkın kullandığı kelime, deyim ve kavramları şiirlerinde olarak, Yunus Emre, güçlü şairliğinin yanı sıra, döneminin dilini kullanmakta gösterdiği başarı, düşünceleri ve işlediği konularla halk ve tekke şiirinden başka Divan şiirini de etkilemiş, etkisini ve ününü günümüze kadar sürdürmüş bir mutasavvıf şair, Anadolu’nun yetiştirdiği bir bilge Yunus Divanı, genelde ilahi tarzında yazılmış şiirlerden meydana gelmiştir. Hece vezni ile yazılmış söz konusu şiirler aynı zamanda aruzla yazılmıştır. Yunus’un ilahileri, aşkın ön planda yer aldığı bir tasavvuf anlayışını işlediklerinden lirizm yanı ağır basan, heyecan yönünden daha zengin,i etkileyici bir yapıya Yunus Emre bir başka eseride Risaletü’n Nushiyye adlı mesnevisidir. Bu eser, tasavvuf ilkelerinin anlatıldığı didaktik bir eserdir. Bu eserde aruzla SORULARISoru 1 Aşağıdakilerden hangisi Mevlana’nın eserlerinden değildir? a- Mesnevi b- Fihi ma fih c- Risaletü’n Nüshiyye d- MektubatSoru 2 Aşağıdakilerden hangisi Mevlana’nın hocasıdır?a- Lokman-ı Perendeb- Muhakkık Tırmizic- Tapduk Emred- Arslan BabaSoru 3 Hacı Bektaş-i Veli’nin hayatı hakkında bilgi veren eserlere ne ad verilir?a- Mecalis-i Sebab- Nefesc- Makalatd- Velayet-nameSoru 4 Hacı Bektaş-i Veli kimin vasıtasıyla Anadolu’ya gelmiş ve İslamiyeti bu bölgede yaymaya çalışmıştır?a- Ahmet Yesevib- Hakim Süleyman Atac- Şair Alid- Mevlana Celaleddin RumiSoru 5 Aşağıdakilerden hangisi Yunus Emre’nin eseridir?a- Risaletü’n Nushiyyeb- Mektubatc- Nefesd- Velayet-nameSoru 6 Yunus Emre’nin hocası aşağıdakilerden hangisidir?a- Ahmed Yesevib- Lokman-ı Perendec- Tapduk Emred- Şems-i Tebrizi
mevlana yunus emre hacı bektaş veli sözleri