🐚 Kuranın Açıklayıcılığı Ve Yol Göstericiliği Hakkında Ayetler
Muhakkak göklerin ve Arz'ın yaratılmasında, gece ile gündüzün arka arkaya gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle, denizde yüzen gemilerde, Allah'ın Gök'ten indirdiği suda ve onunla Yeryüzü'nü, ölümünden sonra diriltmesinde, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgârları estirmesinde, bulutların Gök'le Arz arasında, müsahhar(boyun eğdirilmiş) kılınmasında
Kur’anın önerisi şudur:OKU yani kavli ve kevni ayetleri oku,okuduğun kavli ve kevni ayetler üzerinde düşün ve okuyupta üzerine düşündüklerini ihlas ile yaşa. İnsanlar kur’an’ın bu önerisine kulak verirlerse,kur’an onların anlam arayışlarında fıtratlarına kavuşmaları için rehber olur.
42:50 '' yahut onları erkekler ve dişiler halinde çift verir. dilediğini de kısır yapar. o'dur bilen, o'dur güç yetiren. ''. muhakkak ki allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. o, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
KIYAMET SURESİ . AYETLER BİZLERE NE ANLATIYOR? Kıyamet suresi 16–17–18–19. ayetleri delil göstererek, işte demek ki kur’an okunduğunda anlaşılması zor bir kitap ki, Peygamberimiz bile önce ayetleri okuduğunda anlayamamış, ona kur’an dışından daha sonra ayrıca ayetler öğretilmiştir, detaylıca bilgi daha s
İslamhukukunda idam cezası gerektiren suçların sayısı oldukça azdır. Bunlar kasten adam öldürme, evlinin zinası ve dinden dönme şeklinde özetlenebilir. Bunların dışında kalan suçlar (tazir) ,gerektiğinde siyaset, kamu yararı gibi gerekçelerle idam cezasının verilip verilemeyeceği hususu tartışmalıdır.
– O, gökleri direksiz yarattı, onları görüyorsunuz. Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır baskılar (sabit ve büyük dağlar) bıraktı ve orada her bir hayvandan üretti. Burada da dağlardan ağır baskılar ibaresi geçer ki sarsılmaz dağ ibaresi yoktur. Fussilet/10: – O, yerin üstünde sabit dağlar yarattı.
Kur’an Allah ın Elçisinin görevlendirildiğine tanıklık yapıyor, bunda şüphe yok. Ama tanıklık yapan ve Allah katından gelen Kur’an batıl ve hurafeden uzak, BİZLERİ UYARAN YALNIZ KUR’AN OLDUĞUNU DA BİZLERE BİLDİRİYOR. Diyanetin dip notunu Enam 19. ayetin devamında ki ayet için elbette söyleyebiliriz.
Kur'an'ın pek çok ayetinde "kıyamet GÜNÜ (يوم القيامة)" ifadesi geçer (örnek :2/85) Bu ayetlerde "gün" kelimesinin "dönem, zaman, evre" manasında olduğunu anlıyoruz. Çünkü kıyametin 24 saatlik bir zaman diliminden oluşmadığını biliyoruz. Ayrıca bir diğer delil de Kur'an'a göre zaman görecelidir.
Ancakgarip bir şekilde, iki sene içinde her şey tersine dönmüş ve Müslümanlar hiç kan dökmeden Mekke’yi fethetmişti. Mekkelilerin hemen hepsi İslam’ı kabul etmişti. Kur’an’ın haber verdiği şeyler aynen gerçekleşmişti. Beşincisi, aynı ayetler, İslam’ın bütün dinlere galip geleceğini müjdeliyordu.
Cüz15, Sayfa 300, Kehf Suresi, Ayetler: 62-74 Dinle. Elmalılı 18:63 - Adam: "Gördün mü! dedi. Kayaya sığındığımız vakit doğrusu ben balığı unutmuşum. Onu hatırlamamı, muhakkak şeytan bana unutturdu. O denizde garip bir yol tutup gitmişti."
MYvEEAh. Kur'anın isimleri hakkında ayetler O kitap Kur'an; onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler sakınanlar ve arınmak isteyenler için bir yol göstericidir. Bakara 2 İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder. Bakara 159 İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. Allah'ın rızasını gözeterek yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır! Bakara 177 Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. Bakara 185 Resûlüm! O, sana Kitab'ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil'i indirmişti. Furkan'ı da indirdi. Bilinmeli ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir. Âl-i İmrân 3 Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun Kur'an'ın bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. Bu inceliği ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar. Âl-i İmrân 7 Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab'ı hak ile indirdik; hainlerden taraf olma! Nisâ 105 Allah'ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana Kitab'ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah'ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur. Nisâ 113 Ne sizin kuruntularınız ne de ehl-i kitabın kuruntuları gerçektir; kim bir kötülük yaparsa onun cezasını görür ve kendisi için Allah'tan başka dost da, yardımcı da bulamaz. Nisâ 123 Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki, onlara ait hükmü size Allah açıklıyor Kitap'ta, kendileri için yazılmışı mirası vermeyip nikâhlamak istediğiniz yetim kadınlar, çaresiz çocuklar ve yetimlere karşı âdil davranmanız hakkında size okunan âyetler Allah'ın hükmünü apaçık ortaya koymaktadır. Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir. Nisâ 127 Eğer eşler birbirinden ayrılırsa Allah, bol nimetinden her birini zenginleştirir diğerine muhtaç olmaktan kurtarır; Allah'ın lütfu geniş, hikmeti büyüktür. Nisâ 130 O Allah, Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya konuya geçinceye kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir. Nisâ 140 Ey ehl-i kitap! Resûlümüz size Kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok kusurunuzu da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Mâide 15 De ki Allah'dan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size Kitab'ı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olma! En'âm 114 İşte bu Kur'an, bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin. En'âm 155 Bu, kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın. A'râf 2 Şüphesiz ki, benim koruyanım Kitab'ı indiren Allah'tır. Ve O bütün salih kullarını görüp gözetir. A'râf 196 Elif. Lâm. Râ. İşte bunlar hikmet dolu Kitâb’ın âyetleridir. Yûnus 1 Elif. Lâm. Râ. Bu sana indirilen, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış, sonra da açıklanmış bir kitaptır. Hûd 1 Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir. Yûsuf 1 Elif. Lâm. Mîm. Râ. Bunlar, Kitab'ın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır, fakat insanların çoğu inanmazlar. Ra'd 1 Elif. Lâm. Râ. Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip ve övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. İbrâhîm 1 Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab'ın ve apaçık bir Kur'an'ın âyetleridir. Hicr 1 Dediler ki Ey kendisine Kur'an indirilen Muhammed! Sen mutlaka bir mecnunsun!» Hicr 6 Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. Hicr 9 Apaçık mucizeler ve kitaplarla gönderildiler. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik. Nahl 44 Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik. Nahl 64 O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik. Nahl 89 Hamd olsun Allah'a ki, O, insanları kendi tarafından çetin bir azap ile ikaz etmek, iyi iş ve davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için, içinde ebedî kalacakları cennette güzel bir ecir bulunduğunu müjdelemek ve Allah evlât edindi» diyenleri de uyarmak için kuluna Muhammed'e, kendisinde hiçbir tezat ve eğrilik bulunmayan dosdoğru Kitab'ı indirdi. Kehf 1 İşte bu Kur'an da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz? Enbiyâ 50 Âlemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkan'ı indiren, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan, hiç çocuk edinmeyen, mülkünde ortağı bulunmayan, her şeyi yaratıp ona bir nizam veren ve mukadderatını tayin eden Allah, yüceler yücesidir. Furkân 1 Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir. Şuarâ 2 Tâ. Sîn. Bunlar Kur'an'ın, apaçık bir Kitab'ın âyetleridir. Neml 1 Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir. Kasas 2 Sen, bu Kitab'ın sana vahyolunacağını ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmet olarak gelmiş tir. O halde sakın kâfirlere arka çıkma! Kasas 86 Resûlüm! İşte böylece sana önceki kitapları tasdik eden bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan Araplardan da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler inatları yüzünden bile bile inkâr eder. Ankebût 47 Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. Ankebût 51 İşte bu âyetler, hikmet dolu Kitab'ın âyetleridir. Lokmân 2 Bu Kitab'ın, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olduğunda asla şüphe yoktur. Secde 2 Biz ona Peygamber'e şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır. Yâsîn 69 Resûlüm! Sana bu mübarek Kitab'ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik. Sâd 29 Bu Kur'an, ancak âlemler için bir öğüttür. Sâd 87 Bu Kitap izzet ve hikmet sahibi Allah katından indirilmiştir. Zümer 1 Resûlüm! Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak ihlâs ile kulluk et. Zümer 2 Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz. Zümer 23 Bu, bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açıklanmış bir kitaptır. Fussilet 3 Kendilerine Kitap geldiğinde onu inkâr edenler şüphesiz bunun sonucuna katlanacaklardır. Halbuki o, eşsiz bir kitaptır. Fussilet 41 İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin. Apaçık Kitab'a andolsun ki biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık. Zuhruf 2 Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu Kur'an'ı mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. Duhân 2 Bu Kitap aziz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir. Ahkâf 2 Ondan önce de bir rahmet ve rehber olarak Musa'nın kitabı vardır. Bu Kur'an da, zulmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara müjde olmak üzere Arap lisanıyla indirilmiş, doğrulayıcı bir kitaptır. Ahkâf 12 Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur. Tûr 1 Şüphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kur'an'dır. Vâkıa 78 Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz? Vâkıa 81 Onun için Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra Kur'an'a inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Tegâbün 8
Aklın ve Bilimin Yol Göstericiliği Aklın ve bilimin insanlara yol gösterici olarak yeterliğini ve vahye dolayısıyla dine ihtiyaç bulunmadığını veya dinin dünya hayatında yol gösterici bir işinin olmaması gerektiğini iddia edenlere karşı Batılı düşünce ve bilim adamlarının, akıl ve bilimle ilgili değerlendirmelerinden alıntılar yapacağım alıntılardaki dil bana değil, kitapları çevirenlere aittir "Bilhassa ruhsal hayatımızla pek derin bir surette ilgisi olan birçok meseleler vardır ki, anlayabildiğimize göre insan aklının kudreti şimdiki terkibinden başka bir terkip kazanmadıkça, o akıl için bu meselelerin halli mümkün olmayacaktır. Evrende bir plan birliği veya amaç var mıdır, yoksa atomların tesadüfen birleşmelerinden mi ibarettir? Acaba şuur bilgeliğin sagesse sınırsız bir gelişme ümidini veren bir sonsuz evren parçası mıdır yoksa sonunda üzerinde hayatın mümkün olamayacağı bir gezegende geçici bir ilinek araz midir? İyilik ve fenalık hayır ve şer evren için önemli midir, yoksa yalnız insanlar için mi önemlidir? İşte felsefe tarafından böyle sorular sorulmuş ve başka başka filozoflar tarafından başka başka cevaplar verilmiştir. Fakat başka suretlerle de cevaplar vermek mümkün olsun olmasın şimdiye kadar fesefe tarafından verilen cevapların hiçbiri, ispatı kabil olacak surette doğru gibi gözükmüyor" B. Russel, Felsefe Meseleleri, çev. A. Adıvar, İst. 1963, s. 213. "...Gözlemlerin toplam soncu olan bilim hiçbir şekilde evrenin açıklaması değildir; sadece Valery'nin deyimiyle 'Başarı sağlamış bir yöntemler bütününden ibarettir'. Bu yöntemler hiç başarı da sağlamayabilirdi. Eğer şu anda elimden şu kitabı bırakırsam ve yere düşecek yerde tavana doğru yükselirse çok şaşardım, ama bu bilimi altüst etmezdi. Olsa olsa bu fenomeni de içine alan daha karışık bir yasa aramaya koyulurdum" A. Maurois, Yaşama Sanatı, İst. 1968, s. 20, 22, 23. "Mesela onyedinic ve onsekizinci asırlar Kopernik ve Newton'a ait kainat telakkilerinin zaferine şahit olmuştur. Bu iki görüş de, hem dünyanın düz olup güneş ve diğer gök cisimlerinin semanın damında dolaştıklarına dair basit halk telakkisine, hem de Batlamyus'un dünyayı merkez ittihaz eden daha derin, fakat yine de kifayetsiz 'ilmî' telakkisne karşı çıkmıştır." "Tarihin seyri içinde ilim de pek çok yanlış telakkiler yaratmıştır ve ilim adı taşıyan birçok görüşlerde, bilhassa sosyal ilimlerde, avamî bilgiden gayet kuvvetli unsurlar vardır." "Aynı şekilde bazı protestan mezheplerinde görüldüğü üzere iman yoluyla bir insanın haklı çıkması veya teheyyücî, derûnî yaşayış yoluyla cezalanması gibi inançlar da tarifleri icabı, amelî manada tahkik edilemeyecek bilimin inceleyemeyeceği şeylerdir. Bir inanç sisteminin tahkike elverişli olmayışı onun ehemmiyetsiz olduğunu göstermez. İnsanı son derece ilgilendirmesi bakımından önemli olan pek çok meseleler vardır ki, bunlar normal vasıtalarla hatta belki hiçbir şekilde tahkik edilemez." K. Boulding, Yirminci Asrın Manası, İst. 1969, s. 45, 47, 54, 69. "Demek ki insan Rönesanstan beri beş duyunun hudutları içine hapsedilmiştir. Bugün inkar edilmesi imkansız birçok telepati vak'alarını biliyoruz. Telepatinin ve mazi ile istikbali görme kabiliyetinin mahiyeti, bugün de Aristo devrinde olduğu gibi mechuldür; fakat biliyoruz ki bir fenomenin realitesini, sırf o fenomenin müşahedesi güçtür ve izahı imkansızdır diye inkar edemeyiz." Dr. A. Carrel, İnsanlar Uyanın, İst. 1959, s. 165. "Özellikle fizikte, zaman zaman çok güzel bir şekilde örneklendiğini gördüğümüz bir "bilimsel yöntem" paradigması vardır dediğim gibi, kendisi epeyce belirsiz bir paradigma. Ancak fizikte bile paradigmaya uymayan ve uymaması gereken büyük miktarda bilgi vardır. Kültürümüzde neyin bilim olduğuna, neyin olmadığına dair gerçekten bir uyuşum olduğuna inanmıyorum. Her üniversite katalogu "Toplumsal Bilimler" denen konuların varlığını, Sosyoloji ve İktisadın bilim oduğunu ileri sürer. Ancak bahse girerim ki, fizik bölümündeki herhangi birine Sosyolojinin bir bilim olup olmadığını soracak olsaydık, cevabı "Hayır" olurdu Hillary Putnam" "Uzun bir süre insanlar bilimin mutlak kesinlik sağladığına inanmışlardır, ama şimdi biz bunun böyle olmadığını biliyoruz Ernest Gellner" Bryan Magee, Yeni Düşün Adamları, 348. "Allah'ın varlığının "bilimsel" kanıtları kavramı da, vahiy kavramı ile çelişkili durumdadır. Salt bilimsel bir matematik teoreminin, ruhu sıkıcı biçimde ispatlandığı tarzda bir akıl yürütme ile Allah'ı "ispatlamak" mümkün olsaydı bu yolla Allah'a ulaşabilecek ve Allah'ın bu bilimi, vahiyle ve peygamberlerinin getiridiği mesajla aydınlatmasına ihtiyaç olmaksızın iyi ve kötüyü ayırabilecektik. Çok belirgin şekilde batılı olan bu "bilim" anlayışı, vahiyle aydınlatılmış olmaksızın tek başına bütün problemlerimize cevap vereceği yerde tam tersine Batı'yı, bilim amacıyla bilime, teknik amacıyla tekniğe, yani insanî ve ilâhî bir amacın yokluğuna ve ahlaki ve politik bir kaosa götürdü." R. Garaudy, 20. Yüzyıl Biyografisi, s. 277. "... Bu temel ilkelerden hareketle, Platon'un mutlakiyetçi akılcılık majestelerinden Aristo'nun titiz kıyas hazretlerine, Descartes'in teknokratik akılcılığından August Comte ve artçılarının etinden ayrılmış pozitivizmine kadar, Batı'nın totaliter "rasyonalizmi", gitgide artan bir şekilde insanın bir yerlerini sakatladı." "Bizim küçük ahlakımızın ve küçük akıllarımızın ötesinde mutlak değerler vardır. Bireyin bunlara mutlak boyun eğmesi gerekir... "Aydınlanmayı ele alalım. Vazettiği şey neydi? Esas mesaj din karşıtı imiş gibi geliyor bana İnsanlar rasyonel yargılar verebilirlerdi ve hem doğruluğa hem de iyiliğe dolaysız olarak, kendi çabalarıyla ulaşma yeteneğine sahip idiler. Aydınlanma doğruluğun ya da iyiliğin yargıçları sıfatıyla dini otoritelerin kesin bir şekilde reddedilmesini temsil ediyordu. Ama onların yerine kimler ikame edilmişli? Filozoflar demek gerek galiba...İ. Wallerstein, Bildiğimiz Dünyanın Sonu, vd. Wallerstein bu iddia ve çabalarında filozofların da başarılı olamadıklarını, arkadan bilimcilerin iyilik problemini konunun dışına atarak doğruluğun hakimliğine sahip çıktıklarını, fakat onların da "tek, kesin, değişmez" doğruyu bulma iddialarında başarılı olamadıklarını anlattıkan sonra son yirmi yıl içinde, eskimiş bilim yöntemleri ve bilimciliğin yerini, doğa bilimlerinde karmaşıklık çalışmaları"nın, beşeri bilimlerde de "kültürel çalışmaların" aldığını ifade ediyor. Aklın ve bilimin bütün problemlerimizi çözmede yeterli olmadıkları konusunda, düşünce ve bilim adamlarının sözlerini aktarmaya, daha pek çok örnekle devam etmek mümkün olsa da okuyucularımın Ramazan kafalarını daha fazla yormamak ve sıkmamak için bu kadarla yetiniyorum.
Rahmet ve Yol Gösterici Olarak Kuran-ı Kerim Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır." Bakara Suresi, 2 Kuran, Allah cc'ın sözüdür. Allah cc, kullarına Kendisini tanıtmak, yaratılış amaçlarını, dünya hayatının konumunu, imtihanın özelliklerini ve insanlardan neler istediğini onlara bildirmek, ahireti müjdelemek ve güzel ahlakı tarif etmek gibi birçok hikmet üzerine Kuran'ı indirmiştir. Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed sav'e vahyedilen Kuran, son kitap olması itibariyle, kıyamete kadar geçerli olacak olan ve insan elinin müdahele edemeyeceği bir kitaptır. Allah cc, Kuran'ın korunma altında olduğunu bir ayette şöyle haber vermektedir "Hiç şüphesiz, zikri Kur'an'ı Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz. " Hicr Suresi, 9 Kuran'ın eşsiz üslubu ve içerdiği üstün hikmet, onun Allah cc'ın sözü olduğunun kesin bir delilidir. Bunların yanı sıra, Kuran'ın Allah cc Katından indirildiğini ispatlayan pek çok mucizevi özelliği de vardır. Bu özelliklerden biri, 20. ve 21. yüzyıl teknolojisiyle eriştiğimiz bazı bilimsel gerçeklerin 1400 yıl önce Kuran'da bildirilmiş olmasıdır. Kuran'ın indirildiği dönemde bilimsel olarak saptanması mümkün olmayan bu bilgiler günümüz insanına Kuran'ın Allah cc sözü olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Kuran'ın bir diğer önemli özelliği ise, tahrif edilmiş Tevrat ve İncil'in aksine içinde hiçbir çelişki bulunmamasıdır ve bu da Kuran'ın Allah cc sözü olduğunun bir başka ispatıdır, Allah cc bu gerçeği insanlara şöyle hatırlatmaktadır "Onlar hâlâ Kur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkasının Katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar çelişkiler, ihtilaflar bulacaklardı." Nisa Suresi, 82 Kuran insanlar için yol göstericidir. Aynı zamanda doğru ile yanlışı birbirinden ayıran mutlak doğru bir ölçüdür ki, bu nedenle Kuran'ın bir ismi de "Furkan", yani "ayırt eden"dir "... Doğruyu yanlıştan ayıran Furkanı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azab vardır…" Al-i İmran Suresi, 4 Kuran; insanlara öğüt veren, sonsuz ahiret hayatları için onları uyaran bir kitaptır "İşte bu Kur'an uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek İlah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma bir belağdır. " İbrahim Suresi, 52 Kuran, Allah cc'ın indirdiği son ve kıyamete kadar geçerli olacak tek hak kitaptır. Allah cc'ın bundan önce indirmiş olduğu Tevrat ve İncil de indirildikleri dönemlerde hak kitap olmalarına rağmen, sonraları insan eliyle ekleme ve çıkarma yapılarak değiştirildiği için, şu anda geçerli olma özelliklerini kaybetmişlerdir. Allah cc, Kendi Katında İslam'ı tek geçerli din olarak kabul ettiğini de bir ayette şöyle bildirmiştir "Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır." Al-i İmran Suresi, 85
Elif, Lam, Ra. Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik. İbrahim Suresi, 1 Biz Kitab'ı sana herşeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. Nahl Suresi, 89 Andolsun, Biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık. Araf Suresi, 52 İşte bu Kur'an uyarılıp korkutulsunlar, gerçekten O'nun yalnızca bir tek ilah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma bir belağdır. İbrahim Suresi, 52 Bu Kur'an Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Sad Suresi, 29 Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım? Oysa O, size Kitab'ı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma. Enam Suresi, 114 İşte Biz onu Kuran'ı apaçık ayetler olarak indirdik; şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir. Hac Suresi, 16 Kur'an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık. Ve onların kalpleri üzerine, onu kavrayıp anlamalarını engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen Kur'an'da sadece Rabbini "bir ve tek" ilah olarak andığın zaman, 'nefretle kaçar vaziyette' gerisin geriye giderler. İsra Suresi, 45-46 Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkar edenler için yalnızca bir fitne konusu yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler böylece kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını kendisinden başka hiç kimse bilmez. Bu ise, beşer insan için yalnızca bir öğüttür. Müddessir Suresi, 31 Allah, müteşabih benzeşmeli, ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek-korkanların O'ndan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine karşı yumuşar-yatışır. işte bu, Allah'ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösterici yoktur. Zümer Suresi, 23 Bir de Kendilerine ilim verilenlerin, bunun Kuran'ın hiç tartışmasız Rablerinden olan bir gerçek olduğunu bilmeleri için; böylelikle ona iman etsinler ve kalpleri ona tatmin bulmuş olarak bağlansın. Şüphesiz Allah, iman edenleri dosdoğru yola yöneltir. İnkar edenler ise, kıyamet-saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış akim, verimsiz bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan Kuran'dan yana şüphe içinde sür-git kalacaklardır. Hac Suresi, 54-55 Siz de hesap günü Kuran'dan sorulacağınızı unutmayın. Allah bu gerçeğe; "Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı-tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin. Ve şüphesiz o Kur'an, senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz ondan sorulacaksınız." Zuhruf Suresi, 43-44 “Ey insanlar! Rabbinizden size kesin bir delil geldi ve size aydınlatıcı bir ışık gönderdik.” 4/Nisâ suresi, 174 “Bu Kur’an, bütün insanlara bir açıklama, Allah’a saygılı olanlara bir yol gösterme ve bir öğüttür.” 3/Âl-i İmrân suresi,138 “Biz bu Kur’an’da, üzerinde düşünsünler diye insanlara her türlü örneği verdik.” 39/Zümer suresi, 27 “Sana da insanlara gönderileni açıklaman için Kur’an’ı indirdik. Belki düşünürler.” 16/Nahl suresi, 44 “Ey Peygamber! Biz seni....Allah’a çağıran, aydınlatan bir ışık olarak gönderdik.” 33/Ahzâb suresi, 46-47 “Bu kitabı sana her şey için bir açıklama olarak indirdik” ve Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir” Nahl 89
1 İsraf ve müsrifler hakkında ayetler Çardaklı ve çardaksız üzüm bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O'dur. Herbiri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını zekât ve sadakasını verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. En'âm 141 Ey Âdem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. A'râf 31 Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. İsrâ 26 Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. İsrâ 27 Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, kaybettiklerinin hasretini çeker durursun. İsrâ 29 O kullar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar. Furkân 67 Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır. Zuhruf 32
kuranın açıklayıcılığı ve yol göstericiliği hakkında ayetler